Korku konutları, heyecan ve adrenalin sevenlerin en sevdiği etkinliklerden biridir.
Kısa müddette tüm dünyada tanınan hale gelen dehşet konutları hakkında birçok teori bulunuyor.
Korkunun kalbe ziyan vereceği spekülasyonları toplumsal medyada yayılsa da, bilim insanları bu mevzuda tam zıddını argüman ediyor.
“KORKU KONUTLARI İLTİHAPLANMAYI AZALTIYOR”
Korku ve akut gerilim reaksiyonlarının, hayatta kalmak için temel vazifeler gördüğü biliniyor. Bu hisler adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan “savaş ya da kaç” yansısını tetikliyor.
IFL Science’de yer alan bilgilere nazaran, bilim insanları kaygı meskenlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.
ETKİLERİ İNCELENİYOR
Adrenerjik sistemin tıpkı vakitte bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.
Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak yahut sinema izleyerek cümbüş emelli dehşet duyulmasının bedende yarattığı tesirleri inceliyor.
KORKU KONUTU DENEYİ
Danimarka’daki Aarhus Üniversitesi’nden araştırmacılar yeni çalışmalarında kaygı konutlarının bağışıklık sistemi üzerindeki tesirlerini tahlil etti.
Ortalama yaşları 30 olan 113 istekli, Vejle kentindeki bir kaygı konutunda yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu mühlet boyunca kalp atış suratları takip edilen iştirakçiler daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.
Katılımcılar kaygı konutundaki tecrübelerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı.
İLTİHAPLANMA SÜRECİ GERİLEDİ
Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity isimli hakemli mecmuada yayımlayan grup, aktiflikten evvel, çabucak sonra ve üç gün sonra iştirakçilerin inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi.
Etkinlikten evvel düşük dereceli inflamasyonu olan iştirakçilerin büyük bir kısmında, kaygı konutundan çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi.
KORKUNUN OLUMLU TESİRLERİ VAR MI?
Çalışma, cümbüş gayeli endişenin iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut gerilimin, bağışıklık sistemini potansiyel travma yahut enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor.
Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve denetim kümesi içermemesi üzere sınırlılıkları var.
Yine de cümbüş emelli endişenin bedende olumlu tesirler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya muhtaçlık olabileceğini gösteriyor.
